"Ah, şey. Bu bir çeşit tılsım olabilir mi?" Benim tahminime göre de bu bir tılsımdı. Ama ne çeşit bir tılsım olduğunu çözebilmiş değildim. Henüz hiçbir etkisini görmemiştim. Ama bu taşta kötü bir şeyler olduğu belliydi. O açık mavi parıltı gittikçe iticileşiyordu gözümde. Her şeye hazırlıklı olmak gerekliydi. Cass tılsımı elimden almak için uzandı, ilk başta tereddütte kaldım, taşın ona zarar verebileceğinden korktum. Ama sonra kendi elimde tuttuğumu fark ettim taşı. Bana bir zarar vermediğine göre ona da zarar vermeyeceğini düşündüm. Ben de taşı ona doğru uzattım. Ama taş ona yaklaştıkça sanki acı çekiyormuş gibi yüzünü garip bir ifade sardı. Sonra taşı elimden aldı. Garip bir şekilde taşı elinde tutamadı ve elleri gevşeyince taş da yere düştü. Ama gördüğümden hiç de hoşnut değildim. Sol eli boydan boya kesilmişti. Sonra yüzüne baktım, ifadesi silikleşmişti.
"Beni bir koltuğa yatırır mısın?" dedi, ama ben onu bir koltuğa yatırmaya fırsat bulamadan yere düştü ve kafasını koltuğun yanındaki sehpanın köşesine çarptı. sonra gözleri kapandı.
Hemen onu yerden kaldırdım ve koltuğa yatırdım. Nabzını kontrol ettim, normalden yavş atıyordu ve bu iyiye işaret değildi. Sonra hemen elini koltukta bıraktığım atkımla bastırmaya başladım. Kan kaybetmesine izin vermemeliydim. Ama çok zaman kaybediyordum, acilen bir şeyler yapmassam çok kötü şeyler olabilirdi. Atkıyı sıkıca eline bağladım ve kitaplığıma saldırdım. Bu tılsımla ilgili mutlaka bir bilgi olmalıydı. Annemden kalan tılsım kitabını karıştırmaya başladım. Sayfaları bir yandan dikkatle inceleyip bir yandan hızla çeviriyordum. Sonra "Lanetlenmiş Tılsımlar" adlı başlıkta durdum. Sayfayı hızlıca okumaya başladım.
"Bu tılsımlar sahibi tarafından bir kişiyi lanetlemek üzere yapılmıştır. Tılsımlar lanetlenmediği sürece soğuk siyah renklidir, her ne zaman ki sahibi bu tılsımı lanetlemeye karar verirse onun aurasının rengini alır.Tılsım sadece lanetlenmesi gereken kişi üzerinde etkilenir, diğer insanlar için parlak bir taştan farksızdırlar. Tılsımın lanetini bozmak için tılsımı kırmak yeterlidir, ancak tılsımı kıran kişi tehlikeyi göze almalıdır."
Büyük ihtimalle bu tılsımlardan biriydi Cass'e etki eden. çünkü bende etki göstermemişti ama onda göstermişti. Neyse ki ne yapmam gerektiğini biliyordum. Ama kitap "tehlike" derken neyi kast ediyordu? Açıkçası bunun pek bir önemi yoktu benim için hayatımda en çok güvendiğim ven en çok sevdiğim kişi için göze alınamayacak bir tehlike değildir herhalde diye düşündüm. Sonra o itici tılsıma doğru ilerledim. Tehlikenin vakti gelmişti. Tılsım kolay kırılabilir gibiydi, sanki camdan yapılmıştı. Gözlerimi sıkıca kapadım ve tılsımın üzerine bastım. Küçük bir çatırtı ile tılsım kırıldı. Başta hiçbir şey olmadığını sandım, ama gözlerimi açtığımda açık mavi bir duman etrafımı sarmaya başlamıştı ve beni ne yönde etkileyeceği hakkında hiçbir fikrim yoktu.